3 Eylül 2016 Cumartesi

Anne Karnında Bebeğe Müzik Dinletmek




Bebeğin anne karnındaki dönemden itibaren kurulmaya başlayan insan-müzik ilişkisi, doğumdan sonra giderek  zenginleşir, güçlenip gelişir ve insanın yaşamı boyunca sürer.

İşitme duyusu 20-22. haftalarında gelişmekte olup bu süreçte  değişik frekans, yoğunluk ve süredeki sesleri ayırt edebilme yeteneğine sahiptir.

Son tremestırda (hamileliğin son 3 ayı) ise özellikle dış ortamdaki sesleri ve çalınan müziği daha fazla duyup algılayabilmektedirler.

Henüz anne karnındayken, annenin kalp atışları bebek için bir müzik niteliği taşımaktadır. Ayrıca işitmenin yanısıra, doğmaya yakın bebeğin sesler, müzik meleodileri ve notaları arasında ayırım yapabildiğini gösteren kanıtlar da vardır. Örnek olarak, anne sesi ile yabancı birinin sesi ve müzik notaları arasındaki farklılık gibi.

Kisilevsky ve arkadaşlarının 2004 yılında yaptığı bir araştırmada;  bebeğin doğumdan önce ve sonraki dönemlerde müziğe vermiş oldukları yanıtlara bakıldığında , doğmamış bebeğin özel bir müzik parçasına doğumdan önce ve sonra tepki vermesinin; bebeğin daha önceki müziğe ilişkin duyum ve deneyimine bağlı olduğu ve bu nedenle doğumdan sonra da aynı müzik dinletimine devam edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 

Bebeklerde uyku üzerine yapılmış olan bazı deneylerde; ses kaydına alınmış olan kalp seslerini dinleyen bebek grubunun, sessiz odada yatanlar ve kayıttan ninni dinleyen bebeklere oranla daha erken uyudukları gözlenmiştir. Ayrıca müziğin zekayı arttıracağına da inanılmaktadır.