Her kadının doğum eylemi hakkında endişeleri vardır. Bu endişelerden ilk akla gelen, doğum ağrısını yönetmektir.
İlaçdışı yöntemler arasında yer alan müzikle gebenin gevşemesi ve dikkatini başka yöne çekmesi sağlanabilmektedir. İşitsel uyaranlarla ağrı doğrudan doğruya baskılanmaktadır. Müzik kişiyi hoşa gitmeyen ağrılı uyaranlardan uzaklaştırıp, endorfin salınımını arttırarak ve gevşemeyi başlatarak yardımcı olur. Yapılan çalışmalar müzik terapi yapılan kadınların doğum sırasında anksiyetelerinin, ağrı ve rahatsızlıklarının daha az olduğunu göstermektedir.
Müzik, insan yaşamının her döneminde var olan bir kavramdır ve insan üzerindeki etkisinin çok yönlü olması tedavide de kullanılmasına neden olmuştur.
Aslında müziğin kendisi tedavi edici değildir. Ancak ağrı-stresi olan, yardım isteyen ve müzik aracılığı ile kendini ifade yolu bulan hasta için kullanıldığında tedavi edici özellik gösterir.
Müziğin pek çok alanda tedavi edici etkisinin olduğu bilinmekle beraber, doğum anında rahatlama sağladığı yapılan çalışmalarla görülmektedir. Seçilen müzik rahatlama hissini, annenin bebeğinin ihtiyaçlarını karşılama kapasitesini, kontrol hissini arttırmaktadır.
Doğumda müziğin kullanılmasıyla ilgili çalışmaların çoğu, bu yöntemin ağrı toleransını, destek ve güçlülük durumunu, ritmik olarak nefes almayı, hareket etme durumunu arttırdığını bildirmektedir. Bu yöntemin herhangi bilinen yan etkisi bildirilmemiştir. Doğum yapan kadınlar için tercih edildiği görülmektedir ve destekleyici olarak kullanılmalıdır.
2013 yılında yayımlanan bir çalışmanın sonucunda: indüksiyon uygulanan primipar(İlk kez anne olan) gebelere travayda(doğum eylemi süreci) dinletilen ney sesinin doğum sürecini kısalttığı, ağrı algısını hafiflettiği ve doğum sürecine olumlu etkilerinin olduğu saptanmıştır.
Kaynak:
Çatalgöl,Ş. (2013). İndüksiyon Uygulanan Primipar Gebelere Travayda Dinletilen
Ney Sesinin Doğum Sürecine Etkisi. Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,
Ebelik Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.